29 Mart 2012 Perşembe

Hayali Sevgili

Hiç görmediğin birine aşık olmanın verdiği bir heyecan vardır. Herkes için geçerli bu.
Birini hayal eder,onu giydirir,sonra konuşturur sonra ona aşık olur.
Ve beklemeye başlar.
Önüne gelen herkes de onu arar,e bulamaz,üzülür ağlar falan falan.
Ne gereği var? Dünya da onca insan varken durupta hayalinde yarattığın birisini beklemeyi neden seçersin ki?
Aptalmıyız?
Kesinlikle.
İnkar etmiyorum,yaptım.Ama en azından durumun erken farkına varıp çabucaaak toparladım.
Ha toparladım ne değişti.O dünyadaki milyarlarca insan arasından etli kemikli bir sevgili yaptım da kendime ne değişti?
Yine ağladım.Ha yine bağırdım ha yine gözlerim şiş mal gibi etrafa baktım.

Aslında gereken tek şey sanırım,hayatınızı yalnız geçirceğinize inanmak. Böylece ne umarsınız ne bulamadığınız da ağlarsınız. Hatta bulduğunuz da mutlu da olursunuz.

Herkes birinin psikoloğudur ya hani,benimkini sanırım Allah acımış da yaratmamış.Abav.

28 Mart 2012 Çarşamba

Welcome To The Hell

Son post.. 14 eylül 2010 salı.

Üzerine 1 yıl 3 ay geçmiş.Neler yaşanmış neler bitmiş hatırlamam çok güç.Düşünüyorum da  o şiiri neden yazmışım,kime yazmışım? Kime aşıkmışım ki o zamanlar ben?

Kaç gündür düşünüyorum. Bloguma tekrar dönmek ve dönmemek arasında. Ne yazarsam yazayım sorgusuz sualsiz beni kabullenicek bir köşeyi elimin tersiyle itiyormuşum meğerse.

Yazmalıyım,zorunluluk bu.Zorunluluk kendime.
Mesela neden bir erkeği tokaktladığımı yazabilirim,ağladığım geceleri yazabilirim,neden saçımı turuncu yapıp 10 dk içerisinde siyaha tekrar boyadığımı yazabilirim.

Yazmak insanı rahatlatır. Bir filmde duymuştum. "Eğer onu unutmak istiyorsan,kitap yaz"
Ben kişisel olarak değil ama içinden dersler çıkarttığım geçmişimi bi nebze yazıp tozlu rafa kaldırmak istiyorum.
Geçmişim hiç bi zaman bu denli önüme engel olarak çıkacağını düşünmezdim.Oldu.

Deli gibi aşık olduğum insan her dakika bunu yüzüme çarpıtmakla meşgul.Ve ben hayvan gibi "ya ama ama" larla yaşıyorum. Beni suçlarken bile nasıl sevdiğini görebiliyorum.Sanırım bu yüzden tek bir can yakmıyor o sözleri.

Başlarım elbette anlatmaya onu da. Anlatışım kendime olur sadece.Olsun tozlu raflar yerine,tozlu ekran arkasında dursun.Bu da yeter bana..