28 Mart 2012 Çarşamba

Welcome To The Hell

Son post.. 14 eylül 2010 salı.

Üzerine 1 yıl 3 ay geçmiş.Neler yaşanmış neler bitmiş hatırlamam çok güç.Düşünüyorum da  o şiiri neden yazmışım,kime yazmışım? Kime aşıkmışım ki o zamanlar ben?

Kaç gündür düşünüyorum. Bloguma tekrar dönmek ve dönmemek arasında. Ne yazarsam yazayım sorgusuz sualsiz beni kabullenicek bir köşeyi elimin tersiyle itiyormuşum meğerse.

Yazmalıyım,zorunluluk bu.Zorunluluk kendime.
Mesela neden bir erkeği tokaktladığımı yazabilirim,ağladığım geceleri yazabilirim,neden saçımı turuncu yapıp 10 dk içerisinde siyaha tekrar boyadığımı yazabilirim.

Yazmak insanı rahatlatır. Bir filmde duymuştum. "Eğer onu unutmak istiyorsan,kitap yaz"
Ben kişisel olarak değil ama içinden dersler çıkarttığım geçmişimi bi nebze yazıp tozlu rafa kaldırmak istiyorum.
Geçmişim hiç bi zaman bu denli önüme engel olarak çıkacağını düşünmezdim.Oldu.

Deli gibi aşık olduğum insan her dakika bunu yüzüme çarpıtmakla meşgul.Ve ben hayvan gibi "ya ama ama" larla yaşıyorum. Beni suçlarken bile nasıl sevdiğini görebiliyorum.Sanırım bu yüzden tek bir can yakmıyor o sözleri.

Başlarım elbette anlatmaya onu da. Anlatışım kendime olur sadece.Olsun tozlu raflar yerine,tozlu ekran arkasında dursun.Bu da yeter bana..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder